Deniz suyu içmeye aþýrý arzu gösterme;deniz suyu içme; talasoposi.
Denizden aþýrý ürkme; deniz korkusu; talasofobi.
Yalnýzca bir ebeveynden talasemi geninin geçiþiyle oluþan, belirtilerin görülmediði ya da büyük talasemi’ye oranla daha hafif seyrettiði talasemi þekli; küçük talasemi.
Her iki ebeveynden talasemi geninin geçiþiyle erken çocukluk döneminde baþlayan, þiddetli hemolitik anemi’ye solunum güçlüðü, sarýlýk, dalak karaciðer büyümesi, vücut geliþiminde gecikme ve zeka geriliðinin eþlik ettiði
(G.): Genellikle Akdeniz çevresi ülkelerde görülen, hemoglobin’in globin fraksiyonundaki sentez bozukluðu sonucu hemolitik anemi ile belirgin kalýtsal kan hastalýðý; talasemi (Büyük talasemi ve küçük talasemi olmak üzer
(L.) : Diensefalon (ara beyin)’un arka bölümünde, beyin üçüncü karýncýðýnýn her iki yanýndaki -afferent duyusal sinirlerin, içerdiði çekirdeklerden geçerek beyin korteksi’ne ulaþtýðý- ortalama 4 cm uzunluðundaki o
Talamus’un belli bir bölgesinin stereotaksi yöntemi ile tahrip edilmesi; talamotomi.
Talamus’la ilgili; talamik.
Tersiyan malarya. Bk. benign tertian malaria
Beyin ya da omurilik gri maddesinin anormal þekilde yumuþama göstermesi; tefromalasi.
Bk. musculus tensor veli palatini
Ayak bileði ve ayak parmak kemikleriile ilgili; tarsofalangeal.
Gözkapaðý iskeletini oluþturan bað dokusunun gerginliðini kaybederek yumuþamasý; tarsomalasi.
Gram-pozitif ve gram-negatif bakterilere karþý etkili, ampisilin grubu bir antibiyotik; talampisilin.
Topukta hissedilen aðrý; topuk aðrýsý; talalji.
Parmak kemikleri arasýndaki eklemlerin, hareket yeteneðini kaybetmek üzere kaynamasý; simfalanjizm.
Simfalanji. Bk. symphalangism.
Ýki taraf üst çene kemiði (maxilla)’nin damak çýkýntýlarý ile iki taraf damak kemiði (os palatinum)’nin yatay lamina (lamina horizontalis)’lan arasýndaki sutura; damak enine dikiþi
Ýki taraf damak kemiði (os palatinum)’nin yatay lamina (lamina horizantalis)’larý arasýndaki sutura; damak orta dikiþi
Bk. vena thalamostriata superior
Enzim etkisiyle oluþan kimyasal deðiþme, mayalanma; fermantasyon: zimoliz.
Enzim etkisiyle oluþan kimyasal deðiþme, mayalanma; fermantasyon: zimoliz.
Enzimler ve enzimlerin sebep olduðu kimyasal deðiþimleri konu alan kimya dalý; enzimoloji: zimoloji.
1- Zimojen ile ilgili; zimojenik.
2- Mayalanmaya sebep olucu; fermantasyon yapan,
Çimlendirilmiþ arpada veya meyve sularýnda, alkol oluþturmak üzere mayalanmaya sebep olan maya mantarý (yeast)’nýn yapýsýnda bulunan enzim; zimaz.
Birinci mayotik bölünme profazýnýn, yan yana gelen homolog kromozomlarýn sinapsis oluþturmalarý ile belirgin ikinci evresi; zigoten.
birinci mayotik bölünme profazýnýn ikinci evresinde izlenen, homolog kromozomlarýn yan yana gelerek sinapsis oluþturmalarý; zigonema
1- Hayvanlara aþýrý düþkün kimse; zoofil.
2- Hayvanlarla cinsel iliþkide bulunan kiþi.
3- Ýnsandan ziyade hayvanlar üzerinde yaþayan asalak ya da onlarý emen böcek veya sinek,
Asalak olarak yaþayan hayvansal organizma; hayvansal parazit; zooparazit.
Hayvanlarý konu alan bilim dalý; zooloji
Hayvan organizmasýnda seyreden kimyasal olaylarý konu alan bilim dalý; hayvan kimyasý
Hayvanlarýn biyolojik yapý ve özelliklerini konu alan bilim dalý; hayvan biyolojisi; zoobiyoloji
Bulanýklýðýn, göz merceðinin bellitabakalarýnda oturmasýyla belirgin katarakt; zonüler katarakt.
Böbreküstü bezi korteksi’nin, fasiküler katýn altýnda yer alan geniþ, en iç katý; retiküler kat.
Böbreküstü bezi korteksi’nin, kapsülün altýnda kalan dar, dýþ katý; glomerüler kat.
Böbreküstü bezi korteksi’nin, glomerüler kat ile retiküler kat arasýnda kalan orta katý; fasiküler kat.
Burun konjestiyonu, göz iritasyonu, deri lezyonlan ve kusmayý tedavi amacýyla kullanýlan ilaçlarýn bileþiminde yer alan bir çinko tuzu; çinko sülfat
Bazý merhem ve losyonlarýn bileþiminde antiseptik olarak yer alan toz halindeki bir madde; zinko oksit
Sütü mayalandýrarak elde edilen bir gýda maddesi; yoðurt
Sütü mayalandýrarak elde edilen bir gýda maddesi; yoðurt